Malum tüm dünya gibi Türkiye’de şişmanlıyor. Sağlık Bakanlığının yaptığı son araştırmalara göre şişmanlık kadınlarda %40,erkeklerde %20’lerde. Buda demek oluyor ki ortalama olarak her 10 yetişkinin 3 tanesi şişman. Her 10 bireyden 6 tanesi ise fazla kilolu. Herkes zayıflama ile çok ilgili, tarifler dinleniyor, kitaplar okunuyor, spor salonlarına kayıt yaptırılıyor gelin görün ki sonuçta Türkiye tıpkı tüm dünya gibi şişmanlamaya devam ediyor; üstelik de dehşet verici bir hızda!

Tok olduğunuz halde yemek yemenize neden olan faktörleri Diyetisyen Yekbu Köseoğlu’na sorduk;

Hormonal nedenler veya kan şekerinizle ilgili bir bozukluk söz konusu değilse tokken yemek yemenize neden olan şey büyük ihtimalle psikolojik ya da duygusal açlıktır.

Fiziksel açlık bir mekanizmaya benzeyen ve çalışmak için besine yani enerjiye ihtiyaç duyan vücudun belli hormon mekanizmaları ile uyarılması sonucu yavaş yavaş oluşur ve her türlü besin maddesi ile giderilebilir.

Oysa psikolojik açlık bir anda ortaya çıkan ataklar şeklinde görülür ve özellikle iyi geldiği düşünülen belli başlı bazı besinler tercih edilerek bastırılmaya çalışılır. Bu besinler genellikle karbonhidrat kaynaklarıdır. Pizza, makarna,çikolata,tatlı vs gibi. Çünkü bu besinler özellikle mutluluk hormonlarının salınımını arttırır.

Yani yemek yediniz ve karnınız tok olmasına rağmen ardından kendinizi anlamsız bir şekilde hiç ihtiyacınız olmayan şeyleri yerken buluyorsanız bilin ki bu fiziksel bir açlık değil duygusal yani psikolojik bir açlıktır.

Birçok insan baş edemediği duyguları ( acı-kayıp-üzüntü vs ) yemek yiyerek bastırır. İşte tam da bu noktada yıllardır diyetisyene gidiyor ve kilo veremiyor veya verdiğiniz kiloları çok kısa surede tekrar alıyor ve hatta bu kısır döngüden kurtulamıyorsanız mutlaka bir klinik psikolog ile görüşün. Bu kısır döngüden kurtulabilmek için bilinçaltınızda hangi duyguyla baş edemediğinizi fark edip bunu çözmelisiniz.Aksi halde hiçbir zaman istediğiniz fiziksel görüntüye ve tabi ki bununla birlikte ruhsal dinginliğe ulaşmanız mümkün değil.

Bunu yaparken zayıflama sorununuza yardımcı olması için seçtiğiniz bir diyetisyeniniz ve özellikle bu konuda birlikte çalıştığı bir klinik psikolog varsa şanslısınız demektir. Çünkü bu ekip sizi adım adım her aşamada birbirleriyle koordine bir şekilde takip edip hangi aşamaya geçmeniz gerektiği ve diyet programınızın durdurulması, korumaya alınması veya zayıflama aşamasına geçmesi konusunda yönlendirir.

Çağın vebası sayılan obezite tüm yönleriyle ele alınmalıdır.Hayat ve mutluluğumuz sadece maddeye ve pozitif bilime bağlı değildir, maddenin dışında maneviyat mana ve  ruhsal çözümler de gereklidir. Ve ancak her ikisinin birlikte sunulduğu çözümler kalıcı olacaktır.

Hayatımızın her alanında dengeli olmak bizi mutlu ve sağlıklı kılar. Beslenme de bunlardan biridir. Dengeli yeterli sağlıklı beslendiğiniz günleriniz yıllarınız olsun…