Sabah uyandınız, elleriniz, ayaklarınız şişmiş, yüzük takamıyorsunuz. Göz kapaklarınız şiş ve neredeyse öğlene kadar bu şişlik geçmiyor. Bunun sebebi vücudunuzda ödem oluşması olabilir. Peki ödem nedir? Ödem ,vücutta sıvı birikmesidir. Özellikle kadınlar arasında oldukça yaygındır. Tıbbi olarak hücre içi sıvının, hücre dışına çıkması ile doku aralarında ve cilt altında birikmesi olarak tanımlayabiliriz.
Özellikle sıcak havalar, mevsim değişikliği, uykusuzluk, hormonal değişimler ( regl dönemi-hamilelik) uzun süren kara veya hava yolculuğu, fazla tuzlu beslenme, hareketsizlik, yoğun protein tüketimi, stres, fazla kilo, yoğun karbonhidrat tüketimi ,fazla kafein, fazla şeker, fazla alkol, kolalı içeceklerin yoğun tüketimi, soya sosu, turşu, salamura yiyecekler, füme etler-peynirler ödeme yol açabilir. Tabi ki bu iyimser bir tahmin de olabilir.
Geçmeyen ödemin sebebi çok daha ciddi bazı hastalıklar olabilir. Mesela böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, hormonal hastalıklar, damar tıkanıklıkları da vücudunuzda su birikmesine yani ödeme neden olabilir.
Yukarıda saydığımız hiçbir nedeni kendinde bulamayan ve hala ödemden şikayet eden okuyucularımız olabilir. Çünkü bir de idiyopatik ( nedeni bilinmeyen) ödem vardır. Bu durumda ödeme neden olabilecek hiçbir hastalık bu kişilerde saptanamaz. Beslenme, fiziksel aktivite, tuz tüketimi , su tüketimi gibi nedenler de yoksa bu kişilerde açıklanamayan ödem (idiyopatik ödem) varlığı söz konusudur.
Herhangi bir hastalığa bağlı ödem varsa mutlaka bir hekimle birlikte medikal tedavi( ilaç tedavisi) desteği alınabilir. Doktor kontrolü olmaksızın ödem atıcı (diüretik) ilaçlar almak oldukça tehlikelidir.
Herhangi bir hastalığa bağlı ödeminiz yoksa o zaman beslenme ve fiziksel aktivite davranış değişikliği, su tüketimini arttırmak, tuz tüketimini azaltmak öncelikle atılması gereken adımlardır.
Ödem sorununuzu çözmek için yapmanız gerekenler :
Yeterli miktarda su ( günde en az 2 lt) için, tuz tüketimini sınırlayın.
İdeal ve sağlıklı kilo aralığında kalın. Fazla kilo damarlar üzerinde basınç artışına neden olduğu için dolaşımı yavaşlatır ve vücuttaki sıvı dengesinin bozulmasına yol açar.
Karbonhidrat alımını azaltın, özellikle sofra şekeri, beyaz pirinç, beyaz ekmek, beyaz makarnadan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın
Sodyum ve potasyum vücutta ter çalışır ,sodyum ödeme neden olurken potasyum ödem atar. Potasyumdan zengin taze sebze ve meyve tüketimini arttırın
Düzenli fiziksel aktivite ödem atmayı hızlandırır, daha çok hareket edin, elinizden geldiğince yürüyün
Masaj yaptırmak veya duş alırken vücudunuzu sert bir fırça ile fırçalamak dolaşımı arttırır ve ödemi atar, bu nedenle belirli aralıklarla masaj yaptırın
Terlemeye çalışın, spor yapmak veya sauna işe yarayabilir
Düzenli uyku metabolizmanın her türlü faaliyeti için şarttır. Dolaşım sisteminin ödemi atabilmesi için günde 7-8 saat uyumaya çalışın
Hazır yiyecekler ,et-tavuk suyu tabletleri, turşu –salamura besinlerden uzak durun
Şeker tüketiminizi azaltın, şeker sindirimi sırasında çok fazla su tutar ve ödeme neden olur
Gün içerisinde ödeminizi attıran biberiye, kiraz sapı, mısır püskülü, avakado yaprağı, funda yaprağı gibi bitkilerin çaylarından yararlanın
Özellikle yeşil yapraklı sebzeler ödem atımını hızlandırır, günlük beslenmenizde mutlaka tüketmeye çalışın
Bağırsakların düzenli çalışması ödeme atmaya yardımcı olduğu için lif ve probiyotik ( bağırsaklarda yaşayan yararlı bakteriler) içeriği yüksek olan yiyecekleri tüketmeye çalışın. Bu besinler özellikle yoğurt, ayran, kefir, probiyotikli yoğurtlar ve taze sebze ve meyvelerdir.
Diüretik( idrara çıkmayı arttıran) besinler :maydonoz ,ananas, salatalık, elma, kayısı, portakal, kabak tüketmeye çalışın
Tuzlu tat ve damak lezzetinizi değiştirin
Türkiye’de dünya ortalamasının neredeyse 3 katı yani günlük kişi başı ortalama 18 gr tuz tüketildiğini biliyor muydunuz? Tadına bakmadan yemeğe tuz atan ender bir milletiz. Sağılk bakanlığı ve tarım bakanlığının geçtiğimiz yıllardaki işbirliği ile ekmekteki tuz oranı azaltıldı ,ve restoranlarda masalardaki tuzluklar kaldırıldı. Tuzlu tat ihtiyacını azaltmak için yemeklerinizde daha çok baharat kullanmayı deneyin. Tuzu bir anda kesmek yerine aşamalı olarak azaltın. Böylece hem diliniz hem de beyniniz daha az tuzlu yemeye zaman içerisinde alışacaktır. Ayrıca etiket okumayı alışkanlık haline getirin, paketlenmiş ürünlerdeki sodyum ve günlük ihtiyacın ne oranını karşıladığını görebilirsiniz.
Daha az tuzlu beslendiğimiz, daha ödemsiz, mutlu ve sağlıklı günlere…
Uzm. Dyt. Yekbu Köseoğlu